İçime atıyorum yokluğunu da, bilmesin kimse.

...Hiç de hazır değildim gitmene.Belki küsmene evet ya da susmana ama gitmene değil ..
İçime atıyorum yokluğunu da, bilmesin kimse.


Şimdi gittikçe yükselen bir dağ var aramızda.Bir uçurum ki uçsuz bucaksız.Ellerin zaten hiç olmadığı kadar uzağında ellerimin... Gözlerinden bihaber ağlıyorum yaşıyor gibi yapıyorum yarım yamalak nefesimle.

Keşke diyorum gitmiş gibi yapıyor olsa o da...

Biraz avutuyorum kendimi sonra yine kesiyor yüzümü buz gibi sessizlik...
Gülemiyorum da yalnız kalıyorum insanlar arasında.Yalnızlık ; sensizlik demek oluyor anlıyorum.Biraz avutuyorum kendimi biraz konuşuyorum resminle... Sonra biraz ölüyorum biraz yaşıyorum işte yarım yamalak nefesimle...

İçime atıyorum yokluğunu da bilmesin kimse.

Bilmesin kimse ;
Gittin sen...

Gittin de vakit biraz erkendi sanki.Bir prova yapılmalıydı bir önsöz yazılmalıydı bu çok sızlatan bol acılı kitabın başına...

Şimdi sen bilmezsin yokluğun nasıl çoğaltıyor geceleri geceler yokluğunu... Duvarlar nasıl haykırıyor şahitlik yaptığı zamanları... Şimdi sen bilmezsin nasıl ölünüyor nefes ala ala... Bilmezsin nasıl ağlayamıyor insan boğazındaki kor düğüm acıtınca canını...

Bilmezsin sen sevince bir ömür nasıl sürükleniyor bir insanın peşinde...
Kâh düşe kalka kâh koşa koşa ...
Öle öle dirile dirile...


Nazenin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder